Değişen Dinamiklerde Yeni Bir Yol Haritası Oluşturmak: Suriye’deki Gelişmeler, Türkiye’deki Yansımaları, Feminist Hareketin Acil Gündemi: Laiklik Mücadelesi Çalıştayı Sonuç Deklarasyonu
Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye olarak 17 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirdiğimiz çalıştay ile “Suriye halklarına yönelik katliamlara, işgallere ve emperyalist saldırganlığa karşı mücadeleye!” diyoruz.
8 Aralık 2024’te Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki gruplar Beşar Esad’ın 24 yıllık yönetiminin sona erdiğini ve muhaliflerin Şam’a girdiklerini ilan ettiler. Yeni Şam yönetiminin liderliğini ise eski El Kaide üyesi, IŞİD emiri ve El Nusra kurucusu Ebu Muhammed El Colani yeni adıyla Ahmed eş-Şara’nın yürüteceğini duyurdular. Suriye’de gerçekleşen katliamların başlıca sorumlularından olan Colani, Batı medyasında bir kahraman edasıyla tanıtılmaya başlandı. Türkiye dahil Batı ülkeleri yeni yönetim ile resmi devlet temasına geçti, Colani yönetimini meşru bir yönetim olarak tanıdılar.
Kendilerini ve yeni yönetimlerini emperyalist güçlerin desteğiyle Suriye’yi yeniden inşa edecek “kurtarıcı” olarak tanıtmak isteseler de biz Colani’nin cihatçı örgütü HTŞ’yi on yıllardır tanıyoruz. İnşa etmek istedikleri selefi cihatçı devletin habercisi Arap Alevilere ve azınlıklara yönelik başlattıkları saldırılar ve kadın düşmanı söylemleridir. Takım elbisesi ve yeni imajıyla Batı kamuoyuna tanıtılan Colani’nin kurduğu kabinede şeriat infazcısı Şadi el-Veysi Adalet Bakanı olarak atandı. Yeni Suriye kabinesinin ilk icraatları; kadın yargıçların artık yargıçlık görevlerine dönemeyecekleri ve yalnızca “kadınlara uygun işlerde” şeriat hükümlerince çalışabileceklerinin ilanı, eğitim müfredatından evrimin çıkarılması ve cihadın eklenmesi oldu. 13 yıldır ele geçirdikleri bölgelerde kadınları cinsel köleliğe zorlayan, kadınları hedef alan fetvalarla hakimiyet kurmaya çalışan cihatçıların Suriye yönetimini ele geçirmeleri derin bir endişe yaratmaktadır. Aynı zamanda bölgedeki yeraltı ve doğal kaynakların kasten işgal ve tahrip edilerek Suriye halklarının yaşamı her yönden kuşatılmaya çalışılmaktadır.
Yanıbaşımızda selefi cihatçı bir devletin adım adım kuruluyor oluşu elbette Siyasal İslamcı AKP iktidarının laiklik karşıtı kadın düşmanı neoliberal ve faşizan politikalarını da gün geçtikçe güçlendirecektir. AKP iktidarının “Devletin himayesinde, ay yıldızın gölgesinde” şiarıyla 2025’i aile yılı ilanı, 2025’in kadınlar ve LGBTİ+’lar üzerindeki baskısını gün geçtikçe arttıracağının da ilanıdır. Bu sebeple coğrafyamızda kadınların emperyalizme ve emperyalizmin en kullanışlı araçlarından köktendinciliğe karşı birlikte mücadele etmesi yaşamsal öneme sahiptir.
Laiklik, bedenlerimiz ve yaşamlarımız üzerindeki kontrolümüzün, halkların kendi kaderlerini tayin haklarının temelidir. Yalnızca bir ilke değil, eşitlik ve özgürlük mücadelemizin olmazsa olmazıdır. Siyasi, hukuki ve toplumsal yaşamda laikliğin kadınların, LGBTİ+’ların, halkların özne olabilmesinin başlıca koşulu olduğunu ve attığımız her adımda yolumuzu aydınlattığını savunuyoruz.
Neoliberal ve siyasal İslamcı politikalar ile yaşamlarının her alanı kuşatılmış kadınlar olarak tüm dünyadaki kız kardeşlerimizi bu politika ve baskı rejimlerine, işgallere, emperyalist saldırganlığa karşı mücadeleyi ve Suriye halkları ile dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz!
Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Koordinasyonu
