“Birlikte Feminist Ekonomiyi İnşa Ediyoruz!”

6-9 Haziran arasında “Birlikte Feminist Ekonomiyi İnşa ediyoruz” başlıklı eğitimimiz Gürcistan’da ev sahibimiz Elkana organizasyonunun çiftliğinde gerçekleşti. Feminist ekonominin çeşitli alanlarında çalışan Mısır, İran, Gürcistan, Türkiye, Moldova, Polonya, Brezilya, Meksika ve Makedonya’dan kadınları bir araya getiren eğitim, üç gün boyunca çeşitli konularda tartışmalar ve deneyim aktarımlarıyla devam etti. Eğitimin ana konusu, yaşamın sürdürülebilirliği ve gıda egemenliğine dayalı feminist bir ekonomi teması ortaya koymaktı. Tüm katılımcılar, ana akım kapitalist ekonomik sisteme alternatif olarak feminist bir ekonomiye duyulan ihtiyacı paylaştılar ve bölgedeki bu örgütlenme sürecini ilerletme kararlılıklarını dile getirdiler.


Eğitimin ilk gününde; WMW uluslararası sekreterya üyesi Mariam Gaprindashvili tarafından yapılan giriş konuşmasının ardından gerçekleşen Mistika’da dünyanın farklı bölgelerinden gelen kadınlar, ülkelerinin haritada bulunduğu konumlara göre yerleşti ve bir kez daha fiziksel olarak dünyanın farklı bölgelerinde olsak da feminizmin bizi bir araya getirişini ve bir arada olmanın gücünü hissettik.


Gerçekleşen tanışmanın ardından Elkana’nın direktörü Mariami Jorjadze katılımcılara hoşgeldiniz diyerek kadınların tarımdaki faaliyetlerini böyle bir etkinlik ile desteklemekten ve bu faaliyetlerin gelişimini sağlamaktan mutluluk duyduklarını belirtti ve Jorjadze sözlerine şöyle devam etti ; “Burada kadınlar olarak bulunduğumuz için çok mutluyum. Kadınlar olmadan barış gelmeyecek ve gelişemeyeceğiz, benim temel anlayışım bu. Hepinizde tüm ışıltıyı ve gücü görüyorum ve burada, mistika sırasında bu hissedildi.’’


Jorjadze’nin ardından Dünya Kadın Yürüyüşü Uluslararası Koordinatörü Yıldız Temürtürkan feminist hareketin tabandan gelişmesinin ve ilerlemesinin öneminden bahsetti. Dünya Kadın Yürüyüşü’nün yeni bölgelerde grassrootss gruplarla buluşarak genişlemesinin ve gelişmesinin oldukça heyecan verici olduğunu vurgulayarak sözlerine devam eden Temürtürkan “DKY olarak sadece yoksulluk ve şiddete karşı mücadele vermiyoruz. Aynı zamanda tüm yaşadıklarımıza sebep olan sisteme karşı mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi sürdürürken bir yandan bu sorunla başa çıkmak için yeni stratejiler ve alternatifler üretiyoruz.” dedi.


Eğitimimiz boyunca sıklıkla kullandığımız dipten gelen feminizm, agroekoloji, feminist ekonomi vb. temel kavramların farklı ülke ve deneyimlerdeki karşılıklarını ve anlamlarını tartışarak feminist ekonomini kapsamında farklı bağlam ve ülkelerde kullanılan araçlara dair deneyim aktarımlarıyla devam etti.


Birlikte Feminist Ekonomiyi İnşa Ediyoruz” başlıklı eğitimimizin ikinci günü dünyanın farklı ülkelerinden gelen katılımcılarımızın kendi üretimleri olan ürünleri, kendi bölgelerinden getirdikleri tohumların tanıtımlarıyla başladı.

İlk oturumda konu başlığımız “Dipten Gelen Feminizm ve Agroekoloji” idi. Oturum “Tohum egemenliği sizin için ne ifade ediyor?” sorusu ile başladı. Oturum boyunca, çiftçi kadınlar geleneksel sistemlerin nasıl değiştiğini ve kendi kooperatifleri içinde tohumları korumak adına hangi yöntemleri kullandıklarını paylaştılar. Oturumun sonunda, Elkana çiftliğinden Tea, çiftlikte kullandıkları tohumlar hakkında bilgi verdikten sonra katılımcılara bir tur eşliğinde çiftliği tanıttı.
İkinci oturumda konu başlığı, “Gıda Egemenliği ve Agroekolojik Uygulamalar”dı. Oturum boyunca agroekolojinin çevreyi nasıl etkilediği ve iklim değişikliği üzerindeki olumlu etkileri tartışıldı. Gürcistan’dan yerel üreticiler Natalie, Inga ve Natia yaptıkları sunumlar ile ürünlerini ve üretim süreçlerini tanıttı.


Üçüncü ve son oturumda, kadınların araziye erişiminden ve tarım politikalarından bahsedildi. Oturum sırasında, kadınların araziye erişiminde cinsiyet eşitliğinin hala bir tabu olduğuna dikkat çekildi. Mısır’dan Hala, yönettiği tartışma ile gıda egemenliği kavramını tartışmadan önce ne olduğunu iyice anlamamız gerektiğine, yeri geldiğinde aktif eylemlerimizi bu yönde inşa edebileceğimize ancak önce kavramı doğru öğrenmemiz ve öğretmemiz gerektiğine dikkat çekti.


Eğitimin üçüncü günü, Hatay’dan gelen Atiye’nin yönlendirmesiyle anma şeklinde gerçekleştirilen Mistika ile başladı ve depremde kaybedilenler özel bir ritüel ile anıldı. Mistika sonrası gerçekleştirilen ilk oturumda kooperatifçilikten ve kooperatifçilikte kadın olmaktan bahsedildi. İkinci oturum, Gürcistan’dan gelen şaman Inga’nın şifalı otlar hakkında verilen eğitimle devam etti. Eğitim, gerçekleştirilen peynir atölyesi ve sonrasında etkinlikte öğrenilen bilgilerin genel değerlendirmesi ile son buldu.